Ey aşk, sonsuz ve berrak ırmaklarında vaftiz et ruhumu, Işığınla temizle solan yüreğimi, Sendeleyip duran aklımı saflığınla özgür kıl...
Bütün kelimelerin içini boşalttık. Tüm o güzelim sevmeleri yarı yolda bıraktık iyi mi..? Neyi fazla kaçırdık şu kısacık hayatta ya da neyi eksik yaptık... Korkularımız çoktan boyumuzu aştı, altında kaldık yaşanmışlıkların. Sığdıramadık kendimizi ne bu dünyaya ne de seven masum bir kalbin içine. Zamanın ve en çokta kendimizin kölesi olduk. Doğruyu yanlışı ayırt edemeden içine daldık sarhoş kalabalıkların.. Kölesi olduk sebebini bilmeden sahibi olduğunu sandığımız her şeyin...
Sevemedik, hiçbir zaman çıkarsız ve saf bir sevgi tomurcuğu yeşertemedik korkak yüreklerimizde. Kocaman bir aferin mi bekliyoruz şimdi peki.. Düz çizgiler çizip yıldızlı aferin aldığımız dönemlerin çook uzakta kaldığını kabul edemiyoruz bir türlü malesef.. Pohpohlanmak istiyoruz sürekli... Her şeyi tüketiyoruz, hep daha fazlasını istiyoruz elde ettikçede tüketip atıyoruz bi köşeye.. En çokta sevgiyi harcıyoruz bu belalı yolda.
Yeni Türkü'nün dediği gibi '' Dönmek mümkün mü artık, onca yollardan sonra yeniden yollara düşmek...'' Birinin navigasyondan doğru adresin konumunu atmasını bekliyoruz en şımarık halimizle. Adım atacak mec'alimiz yok ama en büyük aşkı da yine biz istiyoruz...
Ey kalp, ey aşk... zaman, mekan mefrumu olmadan sonsuz bir anın içinde kurtar bizi tüm zincirlerimizden.. Yarının kaygıları, geçmişin acıları olmadan anın içinde kaybet yorgun yüreklerimizi..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder