12 Şubat 2017 Pazar

DOĞAL YAŞAM NEDEN ŞART..?



Modernizmin doğal hayatı ve eko sistemi hızla yok ettiği çağımızda şüphesiz ki en büyük sorunlardan bir tanesi insanoğlunun bitip tükenmek bilmeyen hırs ve istekleri. GDO’lu ürünler, tüketim odaklı yaşam biçimleri, modern hayatın gerekliliği varsayılan birçok teknolojik ürün ve alışkanlık dünyamızın geleceğini çok ciddi derecede tehdit etmektedir.

Yüzyıllar boyunca birçoğumuzun hayatını örnek almaya çalıştığı, kendisine rol model belirlediği yazar, filozof ve din adamı sade, minimal ve olabildiğince doğal bir yaşamı tercih edip bunlarla ilgili öğütler sunarken, 21. yy insanının tüketim çılgınlığı ve umarsız yaşam biçimi maalesef ki doğayı ve doğal olanı büyük bir çıkmaza sürüklüyor. Bu yüzden bireysel olarak elimizden geldiğince toplumsal duyarlılığı artırmak amacıyla çaba sarf etmeli, ihtiyacımız olanla yetinmeyi öğrenip kendimize ve diğer canlılara saygı göstermeliyiz. Doğal kaynakların hızla tüketilip yok edildiğini ve bununla ilgili bilim insanlarının sürekli ciddi uyarılarda bulunduğunu  göz ardı etmeden bir adım atmanın zamanı geldi de geçiyor bile. Sistemin bir yerlerde patlak verip çökeceği bu kadar aşikarken elimizi taşın altına koymanın zamanı geldi diye düşünüyorum.

Ölçülü doğal ve basit bir yaşam alanı oluşturarak ve tabiki de bunları alışkanlık haline getirerek işe başlayabiliriz. Doğaya ve insana zararlı, hayatımızı kolaylaştırdığını zannettiğimiz ne kadar gizli silah varsa hepsini teker teker hayatımızdan çıkarabiliriz. Zannetmeyelim ki bunlar öyle çok zamanımızı alacak ya da yaşam kalitemizi düşürecek şeyler… Aksine hepsi daha kaliteli ve anlamlı bir yaşam adına kendine ve doğaya saygısı olan her bireyin yapması gereken minik dokunuşlar.
Konuyu çok fazla uzatıp dağıtmadan minik örneklerle detaylandıralım istiyorum.  Habitatımız yani yaşam alanımız,  bedensel ve zihinsel ihtiyaçlarımızı giderdiğimiz zamanımızın büyük bir çoğunluğunu geçirdiğimiz, ailemiz ve sevdiklerimizle paylaştığımız evimizden başlayalım değişime. Evet biliyorum sizde herkes gibi bedenine ve sağlığına önem gösteren ya da bunun için çaba sarf edenlerdensiniz. Yani en azından ben böyle olduğunu umut ediyorum… Sağlıklı beslenme, düzenli spor, zihinsel aktiviteler ve tabiî ki de beraberinde kaliteli ve uzun bir yaşam hepimizin ideali…
Peki zararlı kimyasallardan uzak, GDO’suz ürünlerin olduğu, tüketim odaklı değilde üretim amaçlı bir yaşam alanı oluşturmaya ne dersiniz?  Biliyorum biraz klişe haline geldi fakat bugün işe arabayla gitmeseniz ne kaybedersiniz. İçerisinde taze nane ve limon parçalarının da bulunduğu bir su hazırlayıp yola koyulsanız mesela..

Kendi temizlik malzemelerinizi de üretebilirsiniz nasıl demeyin araştırdım ve bizzat kendim şampuanımı, el sabunumu, bulaşık ve çamaşır makinesi deterjanımı  ürettim. Üstelik hepside elimizin altında bulunan malzemeler ve basit formüllerle hazırlanıyor. Hayvanlar üzerinde testlerin yapılmadığı, içerisinde adını bile duymadığınız kimyasalların bulunmadığı ürünler hem de..

Havayı, suyu toprağı kirletmeden, havyaları öldürmeden insanca yaşamak bizim elimizde yeter ki o küçük adımı atabilelim. Yeter ki tüketim çılgınlığından ve hırslarımızdan kurtulup hayattan yeteri kadarını almayı öğrenebilelim. Bu bizim insanlık vazifemiz ve gezegenimizin buna ihtiyacı var.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder