1 Şubat 2019 Cuma

ACIYI DOĞURMAK

                                 

             Kısacık bir an uğruna aynı acıyı yeni baştan defalarca yaşamak, acısından doğmak ve o unutulmaz an'ı tekrar tekrar deneyimlemek ister mi insan?

                                                                                              Evet, bazen ister...


         Canının bir parçasının tek nefeslik ömrünü uzatmak, ona yeniden can katmak ister kendince. Yazgısını değiştirmek yeniden yaşam sunmak ister çaresizce..

              Anneyim ben. Çaresiz bir anne... Bebeğine hoş geldin ve güle güle'yi tek seferde söylemek zorunda kalan suskun bir anne. Minik kızıyla ilk ve son buluşmasını tek bir an'a sığdıran acısı boğazında düğümlü bir anne. Babasının ilk oyuncağını mezarının üzerine koyuşunu izleyen solgun bir anne...
 


Acıya gebe kaldığını bilmeden hayaller kurmanı, umutlanmanı emreder bazen hayat. Tüm tezatlıklarıyla varoluşunu, benliğini yeni baştan sendeler. Kötü şakalarıyla hiç yaşatmadığı dertlerle çalar kapını, bozguna uğratır garip ruhunu. Acı eşiğini zorlar ve sen daha güçlü olduğunu zannedersin. Güçlendikçe daha da derinine nüfus eder seni sen yapan içinden doğduğun yaralar.

   Gökyüzünde minik bir yıldızsın artık güzel kızım uzanıp elini tutabileceğim güne kadar bekle anneni lütfen. Güzel bir günün sabahında yeniden buluşmak üzere gök yüzünden izle bizi..